Türkiye’de sertifikalı kenevir tohumu olmadığı, bunun da ithal edileceği belirtiliyor. Kenevir yapraklarından elde edilen marijuana adlı uyuşturucu nedeniyle çiftçide de üretim sıkıntısı yaşanıyor. CHP Tekirdağ Milletvekili Dr Aygun, yaşanabilecek risklere karşı kapsamlı bir önerge verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın naylon poşetlerin çevreye verdiği zarar nedeniyle paralı hale getirilmesinin ardından bez poşetlerin yaygınlaştırılması için “Yeniden kenevir üreteceğiz” yönündeki açıklaması karşılıksız kaldı. Türkiye’de sertifikalı yerli kenevir tohumu olmadığı, çiftçinin üretime ilgi göstermediği ortaya çıkarken, kenevir yapraklarından marijuana adlı uyuşturucu elde etme riski de bu tutumda etkili oldu. CHP Tekirdağ Milletvekili Dr. İlhami Özcan Aygun, “Bez torba için kenevir yerine keten üretiminin teşvik edilmesi daha makul görünüyor. Ketenden uyuşturucu elde edilmiyor. Üstelik hem yerli tohumu var hem de Omega 3 içeren keten yağı gıda sektöründe de kullanılıyor. Üstelik keten lifleri, dokuma sanayiinde daha rağbet görüyor” dedi.
Aygun, kenevir üretiminde yaşanan sıkıntılar konusunda Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin yanıtlaması istemiyle kapsamlı bir soru önergesi verdi. Bez torba seferberliği sonrasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 9 Ocak 2019 tarihindeki “Kenevirden atlet, file, fanila dokunurdu, şimdi ithal ediyoruz. Yeniden kenevir üreteceğiz” açıklamasına işaret eden Aygun, “Cumhurbaşkanı’nın kenevir konusunda yanlış bilgilendirildiğini düşünüyorum” dedi.
Aygun, 2016’da izinli kenevir üretimi için 19 ile izin verildiğini vurgulayarak, “Dünyada kenevir tohumu üretiminin yüzde 80’ini Fransa karşılamaktadır. Türkiye’de çiftçiye üretim için verilecek gerekli sertifikalı tohum bulunmamaktadır. Üstelik kârlı bir yatırım olmayan kenevir ekimi, çiftçi tarafından rağbet görmemektedir” bilgisini verdi.
KENEVİRDEN UYUŞTURUCU ÜRETİMİ RİSKİ
Kenevirin dünya ticaretindeki payının sınırlı olduğuna vurgu yapan Aygun, olası uyuşturucu üretimi konusunda da şu uyarıları yaptı: “Dişi kenevirin yaprak kısımları kâğıt arasına sarılarak, uyuşturucu madde türü olan “Marijuana" olarak içilmektedir. Türkiye’de uyuşturucu madde kullanımının her geçen gün arttığı ve küçük yaşlara kadar indiği gerçeği dikkate alınarak, kenevir üretiminden kaynaklanabilecek risk mutlaka hesap edilmelidir. Gece yarısı tarladaki kenevirin yeşil yapraklarının birileri tarafından kaçak olarak biçilerek, çalınması ve uyuşturucu olarak kullanılması riski vardır. Bu durum da çiftçilerimizi çok büyük ölçüde mağdur edebilecektir.”
“KENEVİR YERİNE KETEN ÜRETİMİNİ DESTEKLEYİN”
Aygun, kenevir yerine, hem dokuma sanayiinde hem de ilaç ve gıda sanayiinde kullanılan keten üretiminin çok daha kârlı olduğunu, Türkiye’ye ihracatta büyük avantajlar sağlayacağını vurgulayarak, şu öneriyi getirdi:
“Keten saplarından elde edilen lif çok daha kalitelidir. Keten kıyafetler her yerde ilgi görmektedir. Ayrıca ketenden elde edilen bezir yağı; vernik ve boya yapımında kullanılmaktadır. Keten yağı, aynı zamanda içerdiği Omega 3 nedeniyle balık yağı olarak bilinmekte ve soğuk yemeklerde kullanılmaktadır. Türkiye’deki ekimi şu an 200-300 dekar arasında yapılan keten üretiminin desteklenmesi daha gerçekçi görünmektedir. Kenevire göre çiftçiye daha fazla kazanç sağlama imkânı olan ketende tohum sıkıntısı da yoktur. Nitekim Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nce üç çeşit keten tohumu geliştirilmiş ve tescil aşamasına gelinmiştir.”
TOHUM SIKINTISI
Aygun, kenevir konusunda şu sorulara yanıt istedi:
1)Tarım ve Orman Bakanlığı’nın resmi internet sitesinde kayıtlı ve üretim izni bulunan kenevir tohumu çeşidi görünmemektedir. Tohumu ithal ederek mi karşılamayı düşünüyorsunuz?
2)Kenevir tarlada yetişirken yeşil yapraklarının bazı kaçakçılar tarafından bir gece ansızın toplanarak uyuşturucu madde olarak kullanılmasının önüne geçecek ne gibi önlemler almayı planlıyorsunuz? Çiftçilerden habersiz tarlalara musallat olabilecek kaçakçılara karşı yasal ve idari tedbirler alacak mısınız?