CHP Tekirdağ Milletvekili Dr. İlhami Özcan Aygun, iktidarın tarım konusundaki çelişkili ve kendi üreticisini yok sayan politikalarına isyan etti. Aygun, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin “Paramız var ki saman, buğday ithal ediyoruz” sözlerini anımsatarak, “İthalata gelince para bulan iktidar, kendi üreticisini cep delik, cepken delik bırakıyor. Et ve Süt Kurumu, hayvanlarını kesime gönderen çiftçimize 50 gündür ödeme yapmıyor! Bu nasıl bir vurdumduymazlıktır! Bu nasıl yerli ve milli duruştur!” diye tepki gösterdi.
CHP Tekirdağ Milletvekili, Ziraat Yüksek Mühendisi Dr. İlhami Özcan Aygun, Rusya ile yapılan anlaşma uyarınca domates satma karşılığında bu ülkeden sıfır gümrükle 5 bin ton karkas eti ithal edilmesini eleştirerek, “İktidar, Rusya’dan sıfır gümrüklü 5 bin ton karkas eti ithal ediyor. Hani para yoktu? Türk çiftçisine para yok diyen AKP, Rusya üreticisi için pamuk eller cebe politikası izliyor, Yazıktır, günahtır! Bu nasıl milli ve yerli duruştur” diye konuştu. Bu anlaşmanın Türkiye’nin çıkarına olmadığını söyleyen Aygun, “Bu anlaşmanın kazananı Rusya’dır. Çünkü Rusya’nın domates ithalatına ihtiyacı vardı. Oysa Türkiye’nin et ithalatına ihtiyacı yok” dedi.
“Kazakistan ve Azerbaycan’dan kuru soğan ithalatı çözüm değil”
Et ve Süt Kurumu’nun hayvanlarını kesime gönderen çiftçiye tam 50 gündür beş kuruş para ödemediğini kaydeden Aygun, “Türk üreticisi ve çiftçisi zaten batak durumda. Borçlarını ödemek için traktör ve römorklarını satışa çıkardı. Süt üreticilerimiz, süt satışından kazanamadığı için damızlık hayvanlarını kesime gönderiyor. Ama onun parasını bile ödeyemeyen bir iktidar ile karşı karşıyayız. Saman, buğday ithalatını ‘para var ki ithalat yapıyoruz’ diye açıklayan bir Tarım Bakanımız var. Para varsa 50 gündür niye üreticimize kesim parasını ödemiyorsunuz be kardeşim! Bu gidişat hayra alamet değil. Bugüne kadar kendi üreticisini bu kadar yok sayan bir iktidar görmedik” diye tepki gösterdi.
Tüketici için kuru soğanın bile lüks gıda sınıfına girdiğini, sahte depo baskınlarının çözüm getirmediğini anlatan Aygun, şu uyarıları yaptı: “Kazakistan ve Azerbaycan’dan kuru soğan ithal edip fiyatları düşürdüğünüz zaman bizim çiftçimiz ülkemizdeki yüksek mazot-gübre fiyatlarından dolayı yabancı çiftçi ile rekabet edemeyecektir. Her ithalat, yeni ithalatları gündeme getirecek, üretici üretimden çekilecektir. Bu şekilde üretimin sürdürülebilirliğini ortadan kaldırıyorsunuz. Belli ürünlerde çiftçimize 1 yıl önceden alım ve fiyat garantisini verin. Bu, tarıma yapılabilecek en hayırlı iş olacaktır!”
“Domates konservesi ihraç ederken nasıl ithal eder hale geldik!”
CHP’li İlhami Özcan Aygun; tarımdaki plansızlığa da şöyle isyan etti: “Tarımın hiçbir alt sektöründe politika yoktur. 2018 yılının ilk 10 ayında domates tohumu ithalatı için 36 milyon dolardan fazla para ödenmiştir. Ülkemizde 1000’den fazla domates tohumu çeşidi varken Türkiye’nin salça ithal etmesi başlı başına bir skandaldır. Türkiye; 2018 yılında 27 milyon 593 bin 662 dolar, 2017 yılında 26 milyon 451 bin 196 dolar, 2018 yılının ilk 11 ayında ise 26 milyon 217 bin 156 dolarlık domates konservesi, 2018 yılında 37 milyon 699 bin 404 dolarlık domates ihraç etmiştir. Bu kadar ihracat yapılırken, iktidarın birden bire 2019 Mayıs ayı sonuna kadar sıfır gümrükle domates konservesi ithalat kararı almasını anlamak mümkün değil!”
Aygun, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın tarımda stratejisi olmadığını vurgulayarak, şu tespitleri yaptı: “Üretimlerde plan ve strateji yoktur. 2017 yılında 400 bin ton olan kırmızı mercimek üretimi neden 2018’de yüzde 22,5 düştü? 2017 yılında 2 milyon 131 bin 513 ton olan kuru soğan üretimi neden 2018 yılında yüzde 9,4 düştü? 2017 yılında 12 milyon 750 bin ton olan domates üretimi neden 2018 yılında yüzde 4,7 azaldı? Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli’nin yapması gereken acilen bürokratlarını toplayıp, bu soruların cevaplarını ve çözümlerini bulmasıdır! Çözüm; ithalatı kolaylaştırmak ve çiftçiyi ezmek değildir. Siyasi iktidarın görevi hem insanımızın yeterli ve dengeli beslenmesini sağlamak, hem de çiftçimizin sürdürülebilir bir üretim yapmasını sağlamaktır. Anadolu’nun her köşesini geziyorum. 2019 yılının 2018' den de kötü olacağını görüyorum. Bu böyle süremez!”