Tekirdağ DEVA Partisi İl Kadın Politikaları Başkanı Av. Hilal Üner ve partili kadınlar, İl binasında bir araya gelerek İstanbul Sözleşmesi’nin fesih kararını eleştirdi.
Üner, şiddetin toplumdan arındırılmasını sağlayan bir sözleşme olduğuna dikkat çeken Üner, “İstanbul Sözleşmesi aile kurumu ya da geleneksel aile yapısı için bir tehdit değildir. Aksine aile kurumu içinde şiddet gören kadın ve kız çocuklarını koruyan, şiddeti yaşam boyu süren işkence ve kader olmaktan çıkaran bir sözleşmedir. Şiddetin toplum ve aile yapısı içinden arındırılmasını sağlayan koruyan, önleyen mekanizmalar içeren uluslararası uygulanan bir anlaşmadır” vurgusu yaptı.
'ŞİDDET SUSTUKÇA ÇOĞALIR'
Açıklamada, bu karar karşısında susmanın şiddete destek vermek olduğu şu sözlerle ifade edildi: "Biz kadına yönelik şiddete sessiz kalmanın, şiddete ortak olmak anlamına geldiğini bilerek; şiddet sustukça çoğalır diyerek, şiddet karşısında susmayacağımızı kamuoyuna ilan ediyoruz. Şiddete uğrayan her bir kadının arkasında susmayan DEVA'lı kadınlar olarak duracağımızın bilinmesini istiyoruz. DEVA YAŞATIR diyerek, şiddetsiz bir Türkiye, şiddetsiz bir Avrupa ve şiddetsiz bir dünya için mücadelemizi sürdüreceğimizi kamuoyu ile paylaşıyoruz."
“YOK HÜKMÜNDEKİ KARAR DÜZELTİLSİN!”
Üner, sözlerini şöyle noktaladı: “2011 yılında Ak Parti hükümeti tarafından imzalanan İstanbul Sözleşmesinden şimdi, üzerinden 10 yıl geçmişken, sırf bazı kesimleri memnun etmek adına çekilme kararı verilmesi yersizdir, hukuksuzdur, mesnetsizdir. 10 yıl boyunca yürürlükte kalan bir sözleşmeyi sudan bahanelerle, üstelik usule aykırı olarak geçersiz saymaya kalkmak kimsenin yetkisinde değildir. TBMM'den onaylanarak geçen uluslararası bir sözleşmeden ancak TBMM kararı ile geri çekilmek mümkündür. ‘Çıktık, oldu, bitti’ açıklamaları tek taraflıdır. Hukuken yok hükmündedir. Biz bugün bu hukuksuzluğun, yok hükmündeki çekilme kararının düzeltilmesi için Danıştay'a davamızı açıyoruz. Danıştay yetkililerinden beklentimiz; iptal kararını hiçbir etki altında kalmadan, tüm şiddet gören kadınları vicdanlarında hissederek, vicdanlarının sesini dinleyerek Türkiye'deki tüm kadınlar için vermeleridir. Biz inanıyoruz ki Türkiye devleti bir hukuk devletidir”