Cumhur İttakı’nın Ak Partili Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mestan Özcan yeni bir açıklama ile ‘birlikte yönetim’ şeklini kamuoyu ile paylaştı. Özcan, “En önemli çalışma sistemimiz olacak. Kenti birlikte yöneteceğiz dediğimiz için katılımcı bir anlayış ile nasıl kent daha iyi yönetilir bunu örnek bir model olarak tüm ülkeye göstereceğiz” dedi.
Cumhur İttifakı Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ak Partili Mestan Özcan kenti adın adım dolaşırken bir taraftan da projelerini aktarmaya devam ediyor. Gittiği her yerde büyük bir samimiyetle karşılanan Özcan, “Adaylığım açıklandığı ilk günden bu yana her zaman tekrarladığım bir şey var: Birlikte Başaracağız... Bunu gönülden söylediğimi biliyorsunuz. Ancak birlik olmanın sadece sözde kalmamasını göstermek adına, bugün sizlere planladığımız çalışmalardan önemli birini daha açıklama ihtiyacı hissediyorum” dedi.
KATILIMCI VİZYONER ŞEHİR
Ak Partili Mestan Özcan yaptığı yazılı basın açıklamasında büyükşehiri sadece görevlendirilmiş kişilerle değil, tüm vatandaşların katılım gösterdiği bir anlayışla yöneteceğini tekrarladı.
Mestan Özcan’ın bu konudaki açıklamaları aynen şöyle:
“İlk basın toplantımı yaparken demiştim ki, ben katılımcı, insan merkezli, cesur ve şeffaf bir belediye başkanlığı hedefliyorum.
Katılımcı olacağız dedim. Bunu derken Büyükşehir Belediyesi’nin vereceği önemli kararlarda, tüm paydaşların düşüncelerinin karara katılım sağlayacağı bir platform ile hareket edeceğimizi kastettim.
İnsan Merkezli olacağız dedim. Belediyecilik anlayışımızın merkezinde her zaman insan olacağını, insanlarını mutlu ederek Tekirdağ’ı Vizyon Şehir haline getireceğimizi kastettim.
Cesur olacağız dedim. Muhtaç olduğumuz her türlü kaynağa sahip olduğumuzun bilinci ile «Vizyon Şehir Tekirdağ» adına yapılacak hiçbir hizmet adımından, hiçbir zorluktan, hiçbir kronikleşmiş problemden korkmayacağımızı kastettim.
Ve Şeffaf olacağız dedim. Büyükşehir Belediyesi’nin hedefleri, hedeflerin gerçekleşme oranları, gelir-gider dengesi, ihaleler ve benzer her türlü konuda tam anlamıyla şeffaf olacağımızı ve halkımıza hesap vereceğimizi kastettim.
Şimdi bu dediklerimi şehrimin en kılcal damarlarına kadar ulaştıracak bir yapılanmamızdan bahsetmek istiyorum. Bunun adına Mahalle İstişare ve Denetim Kurulu dedik.
KURUL ÜYELERİ HANGİ PARTİLİ OLDUĞUNA BAKILMAKSIZIN 1 YIL İÇİN SEÇİLECEK
Bu kurullar, mahallelerin büyüklüğüne göre 5 ila 21 kişi olacak şekilde kurulacak. Kurullarda herkes yalnızca 1 yıl görev yapabilecek. Dolayısıyla, 5 yıllık görev süremizde her mahallede 25 ila 105 kişi bu kurullarda görev yapacak. Kurula seçim için tek şart o mahallede yaşıyor olmak. İsteyen her yaş seviyesi bu kurullarda görev alabilmeli diye düşünüyoruz. Üstelik özellikle kimsenin siyasi görüşüne göre bir seçim yapmayacağız ki, gerçekten her düşüncenin temsil edildiğine emin olabilelim.
GÖREVLERİ FİKİR ÜRETMEK, BİLGİ VERMEK VE DENETLEMEK
Bu kurullarda görev yapacak olan vatandaşlarımdan özellikle 3 konuda taleplerim var. Bunlardan ikisi mahalleleri ile ilgili fikir üretmek ve bizlere bilgi vermek. Mahalleleri ile ilgili her türlü fikre açık olacağız ve fikir ortaya çıktıktan sonra oturup yapılıp yapılamayacağına birlikte karar vereceğiz. Birlikte fikrin maliyetine de bakacağız, insanlarımıza katkısına da. Ama en çok da sürdürülebilir bir fikir olup olmadığına önem vereceğiz. Biz 2 mevsim sonra unutulacak projelerle degil, vakıf eserleri gibi on yıllarca devam edecek projelere odaklanmalı ve kaynaklarımızı doğru kullanmalıyız.
Bilgi vermek ise çok ama çok önemli. Komşusu açken tok yatmayan bir millettik, bugün apartmanlarda alt-üst kat komşularımızı bile tanımaz hale geliyoruz. Bu şehirde, derdi olan bir hane olmasının benim sorumluluğumda olduğunu kabul ediyorum ve bunu üzerime alıyorum. Ama o dertli hanemizden beni haberdar etmek konusunda da işte bu kurul vazife yapacak. Bu şehirde tek bir çocuk bile aç yatmayacak inşallah. Bu şehirde tek bir kadın bile ertesi sabah çocuğuna kahvaltıda ne yedireceğini düşünerek ağlamayacak. Bu konuda çok hassasım. Bunu başaramazsak yazık bize. Yazık bizim Başkanlığımıza da, insanlığımıza da.
Üçüncü konu ise, denetlemek. Her mahallede yapacağımız çeşitli yatırımlarımız var. Bazen bir yol düzenlemesi, bazen bir eser restorasyonu, bazen de bir çocuk bahçesi. Bunların maliyetinden, yapım sürecine ve işin doğru yapılıp yapılmamasına kadar bu kurul üyelerinin bizi denetlemesini istiyorum.
MAHALLE KURULLARI SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞIMIZA BAĞLI OLACAK
Bu kurulların tamamı Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığımızda kuracağımız Mahalleler Birimine bağlı olacaklar ve 7/24 çalışacak bir Hizmet Merkezi de bu birimin altında yapılanacak.
7/24 dememin bir nedeni var. Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi olarak sorunlarımızı anında ve yerinde çözmek gibi bir hedefimiz var. Bunun adı dünyada Kırık Cam Teorisi olarak geçiyor.
“Suçlarla mücadeleyi nasıl başardın" sorusuna New York'un efsane Belediye Başkanı Giuliani'nin şöyle bir cevabı var:
"Metruk bir bina düşünün. Binanın camlarından biri bile kırılsa, o camı hemen tamir ettirmezseniz, çok kısa sürede, oradan geçen herkes bir taş atıp, binanın tüm camlarını kırar. Ben ilk cam kırıldığında hemen tamir ettirdim. Bir elektrik direğinin dibine ya da bir binanın köşesine, biri, bir torba çöp bıraksın. O çöpü hemen oradan kaldırmazsanız, her geçen, çöpünü oraya bırakır ve çok kısa bir sürede dağlar gibi çöp birikir. Ben ilk konan çöp torbasını kaldırttım."
İşte biz kurullarımızda bizlerle bu şehri yöneten insanlarımızın sayesinde o bir torba çöpten haberdar olup, onu kaldıracağız. Bunu başarmak için ciddi bir değişim yöneteceğiz belki ama sonuçları muhteşem olacak.
Ben ne diyorum? Bu şehir Vizyon Şehir olacak. Büyükşehir Belediyesi’nin her birimi ile ülkede örnek gösterilecek. 5 yıllık görev süremiz elbette bitecek. Ama CHP Adayının sorusuna verdiğim cevapta da söylediğim gibi, ben gitmek istesem de iktidarı-muhalefeti farketmeden bu şehrin insanları beni bırakmayacak.
Unutmayın. Ben hiç unutmuyorum. Ben hür irademle dedim ki “Potansiyeli birlikte ortaya çıkaracağız. Bu şehri muhteşem bir VİZYON ŞEHİR yapacağız. Ben de söz verdiğim o 1059 Hizmet Adımını yapamazsın, yapılamaz diyenler olsa da YA PA CA ĞIM”. Bu dediğimden sorumluyum. Hem insanıma, hem tarihe, hem Allah’a karşı sorumluyum.”