Sulu kırım yaparak çalışması gereken Şarköy Kızılcaterziköy’deki taş ocağının, yasalara aykırı olarak çalıştırılması çiftçiyi perişan etti. Taş ocağından kalkan toz nedeniyle bir çok ürün zarar gördü, üretici binlerce TL zararda.
Şarköy Kızılcaterziköy Mahallesi Deredoğan mevkii üzerine karabulut gibi çöken taş ocağından çıkan toz çiftçiyi üretemez hale getirdi. Taş ocağı çok ciddi verim kayıplarına neden olurken, ocaktan kalkan toz; ayçiçek, kanola, buğday, üzüm bağları, meyvelik , zeytinlikleri ve ormanları vurdu.
Edinilen bilgiye göre taş ocakları faliyet yasasında denize en az 5 kilometre mesafe olması şartı aranırken taş ocağının bulunduğu alanla deniz arasında 3 kilometre mesafe olmadığı iddia edilirken bölgede bulunan zeytin ekili olan arazilerde mesafenin 2 kilometre mesafe olmadığı iddia edildi.
Zeytin koruma kanunda bu gibi tesislerin en az 3 kilometre mesafe olmasına vurgu yapıldı. Yaşanan çevre katliamından ekili arazileri zarar gören Hüseyin Ersoy yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Tekirdağ Şarköy Kızılcaterzi Mahallesi Burhan Eren-Deredoğan mevkiinde yoğun faaliyet gösteren taş ocağının çıkardığı tozlar nedeniyle bölgede bulunan yaklaşık 3000 dekarlık arazide ekili ayçiçeği, kanola, buğday, bağ, meyve, zeytin ve en önemlisi ormanlarımız tozla kaplandı, ürünlerimiz ve ormanlarımız nefes alamıyor, gelişim gösteremiyor böyle gidersede kısa zamanda kuruyup gidecekler. Yazıktır, günahtır alın terimize, emeğimize yaptığımız masrafa,tek geçim kaynağımıza. Birileri sırf para kazanacak diye bizlerin geçim kaynağı ve ormanlarımız böyle önlem alınmadan tahrip edilemez.Yetkili makamlarımızın konuya müdahele etmesini istiyoruz”
Bölgede çiftçilik yapan Can Gürsoy
göz yumulduğunu anlayamadıklarını belirtti. Taş ocağı sahiplerine toz nedeniyle ürünlerinin zarar gördüğünü anlattıklarında, “Başınızın çaresine bakın” şeklinde cevap aldıklarını söyleyen, köylüler ÇED raporu ve ruhsatı olmadan çalışan işletmenin kapatılmasını istedi. Şarkmy eski belediye başkanı Can Gürsoy “Biz yapılan yol köprü gibi hizmetlere karşı değiliz.Taş ocağınada karşı değiliz yönetmeliklere uysunlar ekili tarım arazilerimize zarar vermesinler. Alın terimiz ve emeğimizi yok etmesinler ocağın üstünü kapatıp ve sulamaile toz olmasını önleyip köylünün geçim kaynağı olan mahsüllerimize zarar veriliyor. Benim ve abimin 600 dönüm zettinlik arazisi toplamda 3000 dekar zarar gören ekili arazi var. Zeytin Yasası olarak bilinen 3573 sayılı 'Zeytinliklerin Korunması ve Yabanilerin Aşılattırılması Hakkında Kanun' zeytinlik alanlara 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası haricinde toz ve duman çıkaran, kimyevi atık bırakan herhangi bir tesisin yapılmasını yasaklıyor Zeytin koruma kanununa göre bu taş ocağının burada faliyet göstermesi suç ve cinayet olduğunu vurguladı. Biz bu ocak hakkında suç duyurusunda bulunacağız.Zararlarımızın karşılanmasını sağlayacağız. Bu taş ocağının usulsüz kimler tarafından çalışmasına göz yumuluyorsa yasal yönden hakkımızı arayacağız” dedi.