FERHAT AKGÜN
Tekirdağ’ın merkez Süleymanpaşa ilçesinde köylüler arazi toplulaştırmasının 2 senedir bitmemesi ve yüzde 10’lara varan yol payı kesintileri nedeniyle mağdur durumda. Arazilerinin toplulaştırılmadığını sadece arazilere yol yapılarak tarlalarının şekillerinin değiştirildiğini savunan köylüler, işin içinde rant olduğunu çalışmaların yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini belirtiyor.
Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi CHP Tekirdağ Milletvekili Yüksek Ziraat Mühendisi İlhami Özcan Aygun, Süleymanpaşa ilçesinde toplulaştırma çalışması devam eden 12 köy muhtarı ile köylülerin yaşadığı sorunları konuştu.
‘ÜRETİM YAPILMASI GEREKEN TOPRAKLARIMIZI BOŞ BIRAKIYORUZ’
Toplantı sonunda konuşan Aygun “Süleymanpaşa ilçemizde 16 köyle başlayan daha sonra 12 köyle devam eden toplulaştırma çalışması işleminde maalesef büyük bir fiyasko var. Çiftçilerimiz, köylülerimiz ve muhtarlarımız dertli. 2 yıl geçmesine rağmen ortada oluşan bir şey yok. Kaşıkçı mahallemizde örnek bir ilerleme varken orada da vatandaşımıza ‘gelin yerlerinizi teslim edelim’ diye bir baskı var. Bu baskıya rağmen köy muhtarımızın bize ifade ettiği cümle şu: ‘sayın vekilim daha yollar tamamlanmadı. Su yolları, büzler, köprüler yapılmadı. Açılmayan yolumuz varken firma bizi sıkıştırıyor’ Daha orası bitmeden bitmiş gibi göstererek diğer mahallelerimize girme ile ilgili firma çalışma yapmak istiyor. Daha bitmeyen bir proje var. Firma bitmeyen proje varken diğerlerine geçerse bu insanlar mağdur olacak. Hatta geçen yıl ‘ekim yapmayın’ denilip tarlasını boş bırakan çiftçilerimiz var. Yazık günah değil mi? Üretim yapılması gereken topraklarımızı boş bırakıyoruz. Ondan sonra da daha yapılan bir şey yok ortada” dedi.
‘AŞIRI MİKTARDA YOLLARA PAY AYRILIYOR’
Köylülerin yaşadığı sıkıntıları dile getiren Aygun, “Ortada bir mağduriyet var. Mağduriyet ve 2 yıldır bitmeyen bir toplulaştırma. Aşırı miktarda yollara pay ayrılıyor. Vatandaştan yüzde 10’lara varan pay kesiliyor. En önemlisi de bir kırsalda 500 parsel varken yine 500 parsel oluyor. Bu nasıl toplulaştırma. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Bu toplulaştırma değil. Sadece yol yapımı için vatandaşın arazilerinden pay kesiliyor. Daha açılmayan yollar varken çiftçilerimize ’gelin yerlerinizi teslim edelim’ diyorlar. Öncelikle işimizi tam bitirmemiz geriyor ondan sonra vatandaşımıza yerlerimizi teslim edelim. Buradan yetkilileri uyarım. Burada bir kaos var. Bir başıboşluk var. İş takip edilmiyor. Yetkililer kurumlardan dışarı çıksın. Vatandaşı dinlesinler. Muhtarlarımız köylüleri ile baş başa kalmışlar. Suçlu muhtar şuanda. Köylüler ‘bizim işimizi takip etmiyor musun’ diyerek muhtarları sıkıştırıyorlar. Muhtarlar bize ’12 muhtardan bir dahaki seçimde 10’numuz seçimi kazanamayız’ dediler. Böyle aralarında bir şakalaşma geçti. Hakikaten burada suçlu kendi köylülerini temsil eden muhtarlar mı yoksa DSİ mi?” dedi.
‘YETKİLİLERİN YAPACAĞI İŞİ KÖYLÜYE BIRAKTILAR’
Karamurat Muhtarı Cengiz Tiryaki, şöyle konuştu: “Bu iş başladığından itibaren bu iş oldu bittiye geldi. Devletin mühendisleri gelip de bu toplulaştırmayı doğru dürüst insanlara anlatamadılar. Anlatamadıkları için de insanlar devamlı tedirgin oluyor. İnsanlar ‘yok benim tarlam azalırsa, giderse’ diye çok tedirgin. İlk derecelendirmeyi yaparken onların yapacağı işi bizi bıraktılar. İki tane köyden bilirkişi seçtiler. Biz bunları yapamadık. Yapamayınca kesintiler fazla olmaya başladı. İnsanlar şuanda çok mustarip. Biz tekrardan bir değerlendirme yapılsın istiyoruz. Tekrardan bunlar gözden geçirilsin. Yüklenici firma denetlensin. Yüklenici firmadan da mustaribiz. İşi oldu bittiye getirmeye çalışıyorlar. İnsanları mağdur duruma soktular. Hepsi denetlensin. Daha toplulaştırma olmadı. Benim tarlam yerinde kalsın yol yapılıyor. Daha fazla kesinti oluyor”
‘BUNLAR RANTTAN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL ‘
Osmanlı Köyü Muhtarı Hasan Önbey, şu sözleri ifade etti: “Bu sadece benim köyümün sorunu değil genel bir sorun. Bunun adı toplulaştırma mı, değil. İnanın kişinin 10 parça yeri varsa yine 10 parça. 9 parçaya düşmüyor sadece şekli şemalı değişiyor. Bir sürü hazine arazisi çıkıyor. Hazine yerlerini sarı ile işaretlediler. Köylünün tepkisini çekince kaldırdılar. Kimse nerede hazine yeri olduğunu bilmiyor. Yol yapımı için taş lazımmış. Benim köyümde üç tane taş ocağı var. Gelsinler ben istedikleri kadar vereyim. Parayla olanlar bedava almak istiyor. Sonra bu menfez ve köprüler plastik boru ile olmaz. Bunlar yanınca çöküyor. Beton künk koymaları lazım. Bunlar ranttan başka bir şey değil”