İstanbul 12. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanıklar Merve ve Ahmet Sürer ile avukatları katıldı. Duruşmada Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı da hazır bulundu.
Savunması sorulan sanık Merve Sürer, hiçbir şekilde çocuklarından vazgeçmediğini belirterek, "Evet bir hataya düştük ancak ben evlatlarımı istiyorum, pişmanım." dedi.
Sanık Ahmet Sürer de önceki savunmalarını tekrar ettiğini söyledi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Abdullah Yılmaz ise sanıkların cezalandırılmasını talep etti.
Son sözleri sorulan sanıklar pişman olduklarını belirterek, beraatlerini istedi.
Davayı karara bağlayan mahkeme, sanıklar Merve ve Ahmet Sürer'i "koruma, gözetim, yardım veya bildirim yükümlülüğünün ihlali" suçundan 1 yıl 15'er gün hapis cezasına çarptırarak, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.
Olayın geçmişi
Eyüpsultan'da 20 Ocak'ta, 3 çocuğun Rami Mahallesi Havuzbaşı Sokak'ta bir evde atıklar arasında yalnız kaldığı ihbarı üzerine Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ekipleri, polis eşliğinde adrese gitmişti.
Anneleri evi terk eden ve babalarının zaman zaman uğradığı atıklarla dolu evde yalnız kaldıkları tespit edilen 2, 3 ve 5 yaşlarındaki 3 kardeş, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünce koruma altına alınmıştı.
Olayın ardından gözaltına alınan anne ve baba ifade işlemlerinin ardından sevk edildikleri adliyede adli kontrol hükümleri uygulanarak serbest bırakılmıştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, ekiplerce gidilen evde çocukların çıplak vaziyette bulunduğu, girişten itibaren ağır bir şekilde çöp ve tuvalet kokan evin odalarında çöp ve artık yığınlarının olduğu, evin tavan ve çevresinde yüzlerce sineğin kümelendiği aktarılmıştı.
İddianamede, çocukların annesi Merve ve babası Ahmet Sürer'in, yaşları ve fiziksel gelişimleri itibariyle kendini idare edemeyecek durumda olan ve bu nedenle koruma ve gözetim yükümlülüğü altında bulunan mağdur çocukları çöp ve atıklarla dolu bakımsız evde kıyafetleri dahi olmaksızın kendi hallerine terk ettikleri kaydedilmişti.
Sanıkların, bu şekilde "koruma, gözetim, yardım veya bildirim yükümlülüğünün ihlali" suçunu işledikleri savunulan iddianamede, 3'er aydan 2'şer yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edilmişti.