Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Gönlümüzden kin ve nefreti atıp af ve bağışlama yolunu tutarsak, bayramımız o zaman bayram olur. Rabb'imizin razı olacağı bir hayat yaşayıp dünyamızı mamur kılarsak, ahiretimiz cennet, bayramımız hakiki bayram olur." dedi.
Adapazarı ilçesi 15 Temmuz Camili Mahallesi'ndeki Şeyh Edebali Camisi'nde sabah namazına katılan Erbaş, namazın ardından vaaz verdi.
Daha sonra bayram namazını kıldıran Erbaş, oruç, namaz, hatim, fitre ve zekatlarıyla kulluğun hassına erdikleri bir Ramazan-ı Şerif'i daha geride bırakmanın hüznü içerisinde olduklarını, aynı zamanda huzur, neşe ve dayanışma günleri olan bayram sabahına kavuşmanın sevincini yaşadıklarını söyledi.
"Bizleri Ramazan Bayramı'na ulaştıran Yüce Rabb'imize sonsuz hamdüsenalar olsun. Bayramların kıymetini bizlere öğreten Peygamber Efendimize salat, selam olsun." diyen Erbaş, tüm Müslümanların bayramını kutladı.
Bayramların ülkeleri, dilleri ve renkleri farklı olsa da inançları ve idealleri bir olan müminler arasında sevgi ve muhabbetin coştuğu günler olduğunu anlatan Erbaş, "Bayramlar, İslam'ın çatısı altında aynı kıbleye yönelen Müslümanların birlik ve beraberliğinin zirve yaptığı vakitlerdir. Bayramlar iyiliklerimizle, insanların gönlünü aldığımız, maddi ve manevi yardımlarımızla ihtiyaç sahiplerinin yüzlerini güldürdüğümüz zamanlardır. Yüce Rabb'imiz 'Hepiniz toptan Allah'ın ipine yani Kuran’an sımsıkı sarılınız, bölünüp parçalanmayınız.' buyurmaktadır. Bizler de Rabb'imizin bu çağrısına kulak verip kenetlenirsek, bayramımız işte o zaman bayram olur." diye konuştu.
Erbaş, insanların ailelerine karşı güler yüzlü olması, anne ve babalarının hayır dualarını alması, vefat etmişlerse onlar için Kur'an okuyup ruhlarına göndermeleri, akraba ve komşularının gönlünü almaları durumunda bayramın bayram olacağını belirterek, şunları kaydetti:
"Bir yetimin, öksüzün başını okşarsak, çocukların ışıl ışıl gözlerini hediyelerimizle güldürürsek, işte bayramımız o zaman bayram olur. Rahmet ve merhamet vesilesi yaşlılarımızı, şifa bekleyen hastalarımızı bayramın sevincine ortak edersek, işte bayramımız o zaman bayram olur. Dargınlık ve kırgınlıkları bir kenara bırakıp kardeşlik bağlarımızı güçlü kılarsak, işte bayramımız o zaman bayram olur. Gönlümüzden kin ve nefreti atıp af ve bağışlama yolunu tutarsak, bayramımız o zaman bayram olur. Rabb'imizin razı olacağı bir hayat yaşayıp dünyamızı mamur kılarsak, ahiretimiz cennet, bayramımız hakiki bayram olur. Rabb'imiz bizi bu yola teşvik ediyor, emrediyor."
Bereketli bayram sabahında bir yandan neşe ve sevinç duyarken, diğer yandan zulüm altında inleyen kardeşlerinin acılarıyla hüzünlenmeleri gerektiğini vurgulayan Erbaş, "Peygamber Efendimizin bizlere emriyle elimizden ne geliyorsa onu yapmaya gayret edelim. Dilimizden ne geliyorsa onu söylemekten çekinmeyelim. Ve kalbimizle her zaman Gazze'deki, Filistin'deki kardeşlerimizin, dünyada nerede mazlum varsa onların yanında yer alalım." dedi.
Gazze'deki Müslümanların sadece bayram sevincinden mahrum olmakla kalmadığını, aynı zamanda dünyanın gözü önünde açlık, susuzluk ve her türlü yokluk içinde hayırda kalma mücadelesi verdiğini anlatan Erbaş, hutbesini şöyle tamamladı:
"Zalim işgalcilerin bombaları altında can veriyor. Anne babalar, bombalar altında can veren masum evlatlarının acısıyla feryat ediyor. Gözyaşına mahkum edilen her bir Müslüman, zalimlerin elinden kurtulacağı bayram sabahını bekliyor. Kardeşlerim bize düşen işte o mazlumların acılarını el birliğiyle dindirmek ve umutlarını diri tutmak için gayret göstermektir. Zalimlerin karşısında, mazlumların yanında yer almaya, her türlü kötülükle mücadeleye devam etmektir. Unutmayalım ki bu, hepimiz için insani, vicdani ve İslami bir sorumluluktur. Bu vesileyle başta aziz milletimiz olmak üzere tüm Müslümanların Ramazan Bayramı'nı tebrik ediyorum. Bayramın ülkemiz, İslam alemini ve bütün insanlığa hayırlı olmasını Rabb'imden diliyorum."
Hutbenin ardından dua eden Erbaş, daha sonra Vali Yaşar Karadeniz, AK Parti Sakarya Milletvekili Ali İnci ve İl Müftüsü Mehmet Aşık ile cemaatle bayramlaştı.