Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Taylan Çelik, AA muhabirine, kış mevsiminde viral solunum yolu enfeksiyonlarının özellikle sıkışık yaşamın belirgin hale gelmesiyle yaygınlaştığını söyledi.
Özellikle bazı sezonlarda kimi virüslerin daha sık görüldüğünü belirten Çelik, "Bu sene solunum sinsityalvi (RSV) ile sezon başladı. Çocuklarda bronşiolit (akciğerlerin küçük hava kanallarının iltihaplanması ve tıkanması) dediğimiz klinik tabloya ve hastanede yatmaya neden olan bir virüs bu. Türkiye için aralık ayının ikinci yarısından nisan ayına kadar olan influenza dönemimiz oluyor." ifadesini kullandı.
Çelik, son dönemde artan bronşiolit vakalarının önlenmesi için aşılamanın yanı sıra bazı önlemlerin alınabileceğini dile getirdi.
Bu konuda en basit tedbirin el hijyeni olduğunu vurgulayan Çelik, "Bunu ailelere ve çocuklara sık sık vurguluyoruz. Mutlaka el hijyenine uyum sağlamak lazım çünkü virüsler, genellikle damlacık yoluyla özellikle öksürme, konuşma, aksırma gibi sekresyonlarla bulaşıyor. Öksüren bir çocuk elini enfekte edip bir yere dokunduysa oradan başka bir çocuk temas ettiğinde bu virüsü kendine alabiliyor. Hasta çocukların hapşırırken ağzını kapatması önemli." diye konuştu.
"Sigara içen ebeveynlerin çocukları hastalıktan daha fazla etkileniyor"
Çanakkale Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Kaan Aslan da grip vakalarının yaygınlığının kış mevsimlerinin doğal seyrinde görülebildiğini anlattı.
Dünya genelinde insanların çok fazla üst solunum yolu enfeksiyonuna maruz kalabildiğini anlatan Aslan, "Bunun için en büyük önlemimiz babaanne önerileri dediğimiz sıcak soğuk dengesine dikkat etmek." ifadesini kullandı.
Aslan, kışın üst solunum yolu enfeksiyonlarının virüslerden kaynaklı artış gösterdiğine işaret ederek, en çok görülen 20-25 solunum virüsünden biri olan influenzanın domuz gribi ve Kovid-19 gibi salgınlara yol açtığını, şu anda eskisi kadar yaygın görülmese de farklı varyantlarının söz konusu olduğunu aktardı.
Solunum yoluyla bulaşan virüslerin damlacık yoluyla yayıldığını vurgulayan Aslan, şu bilgileri verdi:
"Hava akışını evlerde iyi sağlamamız ve toplu alanlarda dikkat etmemiz gerekiyor ama her şeye rağmen bir öğretmenin ya da okula giden çocuğu olan bir ailenin bu virüslerden tamamen kaçınması olası değil. Dikkat edeceğimiz şey şu; üst solunum yolu enfeksiyonları alta inmesin. Bunun için de ana risk faktörümüz alerji ve hava kirliliği. Evde soba varsa çocuklar hastalığa biraz daha yatkın oluyor ama dikkati çekmek istediğim şey sigara. Anne ve babalar evde içmediklerini öne sürseler de onların çocukları, sigara içmeyen ebeveynlerin çocuklarına göre hastalıktan çok daha fazla etkileniyor. Çünkü sigara dumanı, akciğerlerde hava yolu geçirgenliğini artırıyor. Bu da üst solunum yolunu tutan virüslerin akciğere inmesini, zatürre, bronşit, yaşı küçükse bronşiolit dediğimiz akciğerin hava ağaçlarının ya da parankin dediğimiz akciğer dokusunun tutunmasına neden oluyor. Bu bize biraz zorluk yaratıyor, baş etmesi zor durumlara yol açabiliyor."
Başta viral gibi görünen, antibiyotik gerektirmeyen, dinlenme, sıvı alımıyla geçebilecek gribal enfeksiyonun yoğun antibiyotik tedavilerine kadar ilerleyebildiğini kaydeden Aslan, ailelerin hekim uygun görmediği sürece antibiyotik konusunda ısrar etmemesi gerektiğine dikkati çekti.
Viral bir üst solunum yolu enfeksiyonun 7 ila 15 gün sürdüğünü dile getiren Aslan, "Kış dönemini 4 ay gibi düşünürsek, çocuk iyileşiyor okula gidiyor, başka bir çocuktan tekrar kapıyor. Bu durum ebeveynleri paniğe itiyor ama burada anormal olan bir durum yok, bütün çocuklarda normal, sıklıkla gördüğümüz bir durum. Önlemlerimizi aldığımız takdirde minimize edip alt seviyelere çekebiliriz. Bir çocuk, ayda 20 gün hasta olmak yerine 5-10 gün hafif düzeyde atlatabilir." değerlendirmesinde bulundu.
Dr. Aslan, 1 yaş üzerindeki çocukların günde 1 litre su tüketmesinin, 14 gün sürecek gribal enfeksiyonu 10 güne düşüreceğini belirtti.
Gribin çocuklarda yaygın akciğer enfeksiyonuna ve yüksek ateşe yol açabildiğini anlatan Aslan, şunları kaydetti:
"Aileler her yüksek ateşte bunun bakteriyel bir enfeksiyon olduğunu düşünüp antibiyotik ihtiyacı hissedebiliyorlar ama influenza da en az 3-4 gün tüm vücutta halsizliğe neden olabilecek kadar 39 üzeri ateş yapabiliyor. Maske, solunum yolu ile bulaşan yaygın virüslerden korunmada çok ciddi bir araç. En azından kış döneminde insanlarla iç içe olanlar kullanabilir. El hijyeni, sıcak soğuk dengemize dikkat etmek, dengeli beslenme, yeterli sıvı alımı, düzenli uyku, vücudu yormayacak şeylere dikkat ettiğimizde çok fazla sorun kalmayacak diye düşünüyorum. Tabii ki hastalıktan yüzde 100 korunamayız, bu virüsler daima içimizde, daima dolaşacak ama enfeksiyon süresini en aza indirebiliriz."