Karakaş, "Serviks Kanseri Farkındalık Ayı" kapsamında yaptığı yazılı açıklamada, gelişmemiş ülkelerde en sık görülen jinekolojik kanser türünün rahim ağzı kanseri olduğunu, gelişmiş ülkelerde ise uygulanan tarama testleri ve aşılar sayesinde bu kanserin "endometrium" ile "over" kanserlerinden sonra 3'üncü sıklıkta görüldüğünü aktardı.
Türkiye'de 30-65 yaş aralığındaki kadınlara 5 yılda bir smear ve HPV-DNA testi yapılarak, rahim ağzı kanseri taraması gerçekleştirildiğini belirten Karakaş, bu testlerin kanser erken teşhis, tarama ve eğitim merkezleri (KETEM), toplum sağlığı merkezleri (TSM) ve aile sağlığı merkezlerinde (ASM) ücretsiz yapıldığını kaydetti.
Karakaş, koruyucu önleyici sağlığın, düzenli hekim kontrolünün ve HPV aşısının bu kanser türüne karşı etkin bir mücadele yöntemi olduğunu, tarama testleriyle kanser öncüsü lezyonların tespit edilip tedavisinin yapıldığını, bu sayede rahim ağzı kanserinin önlenebildiğini ifade etti.
Sema Karakaş, 9'lu HPV aşısının 11-12 yaşlarında iki doz uygulandığında rahim ağzı kanserine karşı yüzde 90'ın üzerinde koruma sağladığını belirtti.
Yapılan bir çalışmaya göre, Avustralya'da bu kanserin görülme sıklığının 2006'dan beri rutin olarak uygulanan aşılama sayesinde yarı yarıya düştüğünü aktaran Karakaş, "Rahim ağzı kanseri erken evrelerde genellikle bulgu vermemektedir. Ancak yapılan tarama testlerinde patoloji saptanmasıyla yakalanabiliyor. Daha ileri evrelerde ise kanama, cinsel ilişki sonrası kanama, kötü kokulu akıntı ya da ağrı gibi şikayetlerle hekime başvuru sonrası saptanabiliyor." bilgisini verdi.
Karakaş, rahim ağzı kanserinin rahimde sınırlı olduğunu, lenf nodlarında metastaz saptanmazsa ameliyat edildiğini, daha ileri evrelerde ise radyoterapi ve kemoterapi tedavilerinin uygulandığını belirtti.
Bu kanser türünde standart tedavinin açık cerrahi olduğunu, iki santimetreden küçük tümörlerde ise robotik ve laparoskopik teknoloji uygulandığını aktaran Karakaş, şunları kaydetti:
"Son yapılan çalışmalarda, sadece 2 santimetreden küçük tümörlerde belirli önlemler alınarak minimal invaziv cerrahilerin yapılabileceği belirlenmiştir. Robotik cerrahi, daha az ağrı ve kanama, hastaneden daha erken taburcu olma ve günlük işlere daha hızlı dönme gibi birçok avantaj sağlamaktadır. Toplum bilincinin sağlanması durumunda 35-44 yaş arasını en sık etkileyen rahim ağzı kanseri, aşısı, taraması ve erken evrede yakalanması sayesinde önlenebiliyor."