Tekirdağ'da Deprem ve Farkındalık Zirvesi Gerçekleştirildi

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Cem Çelik, depremlerde üzücü sonuçların yaşanmaması için yapıların yönetmeliklere uygun yapılması gerektiğini dile getirdi.

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Rektörlük Konferans Salonu'nda düzenlenen program NKÜ öğrencileri ve akademisyenlerinin Kahramanmaraş merkezli depremlerde bölgede yaptıkları çalışmalarla ilgili video gösterimiyle başladı.

Çelik, burada yaptığı konuşmada, deprem öncesi alınacak tedbirlerin önemli olduğunu belirtti.

Depreme dayanıklı yapı tasarımı konusunda Türkiye'de sorunlar yaşandığını aktaran Çelik, "Bunun cezasını da üzüntüsünü de her zaman yaşıyoruz. Türkiye'nin neresine giderseniz gidin yapı stokunun birbirine benzediğini göreceksiniz. Bir başka yerde deprem olsa yine Kahramanmaraş depremlerine benzer şeyler maalesef karşımıza çıkacak. O yüzden yönetmeliklere uygun yapılar yapmalıyız." dedi.

İstanbul Teknik Üniversitesi Sismoloji ve Jeofizik Mühendislik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuncay Taymaz da Tekirdağ'ın deprem riskiyle karşı karşıya olan bir kent olduğunu söyledi.

Kahramanmaraş merkezli depremlerde çok geniş bir alanda zarar oluştuğunu ifade eden Taymaz, "Depreme uzakta olsa şehirler etkilenebiliyor. Kahramanmaraş'ı konuşacak olursak 400 kilometre ve 600 kilometrelik bir alan. 240 bin kilometre karelik bir alan yıkıldı. Yani depremin kaynağı size 300-400 km uzaklıkta olsa bile yıkılabilirsiniz." diye konuştu.

Taymaz, 1960'lı yıllardan itibaren elektromekanik cihazların geliştirilmesi ile depremlerin kaydedilmeye başladığını belirtti.

Elektromekanik cihazların Amerika ile Rusya arasındaki Soğuk Savaş dönemindeki nükleer deneyleri kaydetmek için geliştirildiğini ifade eden Taymaz, "Görünen o ki bu cihazlarla çok fazla deprem kaydediyoruz. Dolayısıyla biz bu tarihsel dönemi bilimsel olarak referans aldığımız için Kahramanmaraş merkezli depremlere 100 yılın en büyük depremi diyoruz." şeklinde konuştu.

Taymaz, Türkiye'nin dinamik bir yer kürede olduğunu, sürekli gelişimini ve evrimini tamamlamaya çalışan bir coğrafyada yaşadıkları için zaman zaman depremlerin olduğunu söyledi.

Trakya'yı etkileyecek en büyük fayın, Kuzey Anadolu Fay Zonu olduğunu aktaran Taymaz, "Kuzey Anadolu Fayı Gaziköy'den girerek, oradan Mürefte ve Şarköy'den gidiyor. Buralarda yerleşimler deprem fayını takip eden dere yatakları üzerinde." ifadelerini kullandı."

Vali Yardımcısı Asalet Karabulut ve NKÜ Rektörü Prof. Dr. Mümin Şahin de programda konuşma yaptı.

Tekirdağ Haberleri