Turkcell Şebeke Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Vehbi Çağrı Güngör, AA muhabirine, 2026 yılında Türkiye'de 5G hizmetlerinin başlatılması planının, sadece bir hedef değil aynı zamanda ulusal bir vizyonun işareti olduğunu söyledi.
Güngör, "Bu vizyonun gerçekleşmesi için 5G alanında yıllardır sürdürdüğümüz öncü çalışmaları hızlandıracak şekilde kapsamlı hazırlıklar yapıyoruz. 5G'nin sadece hızlı internet erişimi değil, aynı zamanda toplumumuzun ve ekonomimizin dönüşümüne katkıda bulunacak bir teknoloji olduğunun bilincindeyiz." dedi.
Turkcell'de 5G çalışmalarının 4 ana eksende ilerlediğini dile getiren Güngör, ilk olarak altyapı ve ağ modernizasyonu çalışmalarının bulunduğunu, mevcut ağ altyapılarını 5G'nin gerektirdiği yüksek hız, kapasite ve düşük gecikme sürelerine uygun hale getirmek için yoğun bir şekilde çalıştıklarını ifade etti.
Güngör, bu kapsamda yaptıkları çalışmalara değinerek, "Henüz somut bir sonuca ulaşmayan ama sektörümüz ve ülkemizin faydasına olduğuna inandığımız 'ortak fiber altyapı' fikrini desteklemeye devam ediyoruz." diye konuştu.
"5G'nin sunduğu yenilikçi uygulama ve hizmetlere odaklandık"
Vehbi Çağrı Güngör, ikinci olarak 5G'nin sunduğu yenilikçi uygulama ve hizmetlere odaklandıklarını, endüstri 4.0 uygulamaları, akıllı şehir projeleri, otonom araçlar ve tele-sağlık hizmetleri gibi 5G'nin potansiyelini en üst düzeyde kullanacak alanlarda pilot projeler yürüttüklerini ve yeni iş modelleri üzerinde çalıştıklarını anlattı.
5G çalışmalarında odaklandıkları üçüncü ana eksenin 5G teknolojisine yönelik AR-GE faaliyetleri olduğunu dile getiren Güngör, alanında uzman ekiplerin uluslararası standartlarla uyumlu yerli ve milli çözümler geliştirmek için çaba sarf ettiğini söyledi.
Güngör, "Dördüncü odağımız da AR-GE odağımız kadar önemli, yerli bir 5G ekosisteminin oluşturulabilmesi için yerli 5G üreticileriyle yaptığımız çalışmalar. 5G şebekesinin her bir noktasında olabildiğince çok yerli ürün kullanılması için üreticilerle yakın çalışıyoruz." ifadesini kullandı.
"5G'ye geçişte yerli ve milli teknolojilerin kullanımı stratejik öncelik"
Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Güngör, Türkiye'yi 5G'nin sunduğu sınırsız olanaklardan en üst düzeyde faydalanabilecek bir konuma getirmek için çalışmalara devam ettiklerini vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:
"5G altyapımızı yerli teknolojilerle inşa ederek kritik iletişim ağlarımızın güvenliğini en üst düzeye çıkarmayı hedefliyoruz. Turkcell olarak, 5G altyapımızın yerli ve milli teknolojilerle kurulması konusunda kararlıyız. Türkiye'nin 5G'ye geçiş sürecinde yerli ve milli teknolojilerin kullanımı hem stratejik bir gereklilik hem de bir milli meseledir. Amacımız, 5G altyapımızın kritik bileşenlerinin yerli ve milli teknolojilerle üretilmesini sağlamak ve bu sayede teknolojik bağımsızlığımızı güçlendirmektir."
Güngör, 5G için fiber altyapıyı "olmazsa olmaz" şeklinde nitelendirerek, ülke kaynaklarının verimli kullanımı için ortak fiber altyapı adımının tamamlanması gerektiğini, bu nedenle yüksek hızlı fiber ağların yaygınlaştırılması için büyük çapta yatırımlar yaptıklarını, mevcut ağ altyapılarını 5G'nin gereksinimlerini karşılayacak şekilde güncellediklerini dile getirdi.
Turkcell'in 5G'ye geçiş için şebekelerini hazır hale getirmeye yönelik çalışmalarını tamamladığını belirten Güngör, 5G'ye sağlıklı bir geçiş yapılabilmesi için katkı sağlamaya hazır olduklarını sözlerine ekledi.
"Türkiye'yi 5G ile tanıştırmak için çalışmalarımızı tüm hızıyla sürdürüyoruz"
Türk Telekom Destek Hizmetleri ve Satınalma Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Beytur da Türkiye'yi 5G ve teknolojileriyle tanıştırmak için çalışmalarını hızla sürdürdüklerini söyledi.
5G ve teknolojilerinin ihtiyaç duyduğu bant genişliğinin ancak fiber altyapıyla sunulabileceğini dile getiren Beytur, 5G'de dışa bağımlılığı azaltacak her tür çalışmayı milli görev olarak gördüklerini vurguladı.
Beytur, "5G demek, fiber demek. Fiber altyapı, 5G ve yarının teknolojileri için vazgeçilmez derecede önemli. BTK Raporu 3. çeyrek verilerine göre, 549 bin kilometrelik toplam fiber ağ uzunluğunun 427 bin kilometresini Türk Telekom tek başına tesis etmiş durumda. 2023 yılı sonu itibarıyla fiber ağ uzunluğumuzu 437 bin kilometreye çıkardık." diye konuştu.
Mehmet Beytur, Türk Telekom olarak 5G konusundaki çalışmaları ve gerçekleştirdikleri ilklerle dünyada ve Türkiye'de 5G'nin yol haritasının çizilmesinde aktif rol üstlendiklerini ifade etti.
Mehmet Beytur, 5G'nin endüstride yol açacağı değişime işaret ederek şunları söyledi:
"Her şeyden önce 5G 'hız' demek. Otonom araçlar, uzaktan kontrol edilen robotik sistemler, uzaktan cerrahi gibi daha önce mümkün olmayan pek çok uygulama 5G sayesinde mümkün olacak. Asıl dönüşüm endüstride yaşanacak. Bu teknolojiyle hayatımıza girecek yenilikler, işletmeleri dönüştürme ve yenilikçi hizmetler sunma anlamında fark yaratacak. Yüksek veri hızı, çok düşük gecikme, daha yüksek veri kapasitesi, enerji ve maliyet verimliliği ile 5G; enerji, otomotiv, sağlık, ulaşım ve lojistik, çevre ve tarım, medya ve eğlence gibi sektörlerde önemli değişimler sağlayacak. Yakın gelecekte bulut tabanlı kablosuz çözümler hemen her alanda hayatımıza girecek. Tüm bu teknolojik dönüşüm süreci, üretkenliği, sürdürülebilirliği, verimliliği güçlendirmede önemli bir rol oynayacak."
"Hedefimiz, yerli unsurlarla 5G'ye geçiş"
Türk Telekom Genel Müdür Yardımcısı Beytur, 5G'ye olabildiğince yerli unsurlarla geçerek Türkiye'nin bu teknolojiyi sadece kullanan değil etrafına da kullandıran bir güç olmasını sağlamayı hedeflediklerini ifade etti. Beytur, öncelikli amaçları arasında "5G teknolojisinin hayata geçirilmesinde yerli unsurların kullanılmasının" yer aldığını vurguladı.
Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel de Türkiye'nin 5G'ye hazırlanması konusunda kamu otoriteleriyle işbirliği halinde olduklarını söyledi.
Sektörün 5G'yi de kapsayan yeni teknolojilere geçiş ve etkin spektrum kullanımıyla ilgili adımların atılmasına ve gereken frekans tahsislerinin yapılmasına ihtiyacı olduğunu belirten Süel, şunları kaydetti:
"Bununla birlikte 5G'nin tam anlamıyla beklenen performansı sağlayabilmesi için de fiber altyapıyla desteklenmesine ihtiyaç var. Bu alanda da kazı yapılmasına ilişkin bürokratik süreçlerin basitleştirilmesi ve operatörler arasında etkin rekabeti tesis edecek düzenlemelerin yapılması önem taşıyor. Biz fiber altyapının artık sadece toptan seviyede hizmet sunan 'ortak altyapı şirketi' modeli veya 'yapısal ayrışma modeli' ile yapılması gerektiğini ve dünyada uygulanan bu modellerin ülkemizde de hayata geçirilmesine ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz."
Süel, 5G'nin yeni bir mobil iletişim teknolojisinden öte yeni bir sanayi devrimi etkisi yaratacağının öngörüldüğüne işaret ederek, bu özelliğiyle birçok sektörde akıllı sistemlerin kurulmasını sağlamasının ve otomasyon ve robotik kullanımıyla üretkenliği artırmasının beklendiğini ifade etti.
Bu teknolojiden en çok faydalanacak sektörlerin üretim, toptan ticaret ve perakende, ulaşım ve depolama, bilgi ve iletişimin olacağını dile getiren Süel, sektörlerin 5G ile büyümesiyle üretimlerini ve gelirlerini artırmasının Türkiye'nin ihracat kapasitesini de etkileyeceğini, 5G ile Türkiye'nin ihracat değerinin 15 yılda 7,4 milyar dolar artacağının tahmin edildiğini söyledi.
Süel, 5G altyapısında kullanılacak yerli ürünler konusunda bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da azami gayreti ve desteği vermeye devam edeceklerini vurguladı.