EĞİTİM İŞ’TEN SÜRGÜN TEPKİSİ

EĞİTİM İŞ’TEN SÜRGÜN TEPKİSİ
Eğitim-İş Tekirdağ Şube Başkanı Hüseyin Eren, Şarköy Eriklice İlkokul-Ortaokulu’nda açılan soruşturma kapsamında; kamu yararı adı altında öğretmenlerin sürgün edildiğini, öğrencilerin ise okul idarecileri tarafından...

Eğitim-İş Tekirdağ Şube Başkanı Hüseyin Eren, Şarköy Eriklice İlkokul-Ortaokulu’nda açılan soruşturma kapsamında; kamu yararı adı altında öğretmenlerin sürgün edildiğini, öğrencilerin ise okul idarecileri tarafından şiddet gördüklerini belirttikleri ifadelerinin, yok sayıldığına vurgu yaparak, Tekirdağ Valiliği’ne ve Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunduğunu söyledi.

“SORUŞTURMADA BİR HUKUKSUZLUK MEVCUT”

“Şarköy Eriklice İlkokul-Ortaokulu’nda çok garip bir soruşturma oldu. Öncelikle geçen yıl bir soruşturma yürütülmüş. Ancak soruşturmada bir hukuksuzluk mevcut.” Değerlendirmesinde bulunan Eren, “Bizler bunlara İl Disiplin Kurulu’nda itiraz ederek, bu hukuksuzluğu kanıtlayarak, arkadaşlarımızın sürgün cezalarını iptal ettirmiştik. Ancak bu yıl yine okul müdürü ve bir öğretmenin çekişmesi sonucunda başlayan soruşturmaya, hiç gerek yokken; geçen seneki olaylar da soruşturmaya katılmış, İl Milli Eğitim Müdürü tarafından buraya iki tane maarif müfettişi gönderilerek, soruşturma geniş kapsamlı yapılmıştır. Soruşturmanın sonucunda; okul idaresinden okul müdürü ve iki de müdür yardımcısı, öğretmenlerden de üçü, ilçe dışına sürgün edildi. Sürgün edilen öğretmenlerden ikisi Eğitim-İş’te bizim üyemiz. Bir tanesi de yine Eğitim Bir Senli olan bir arkadaş. Ancak ifadesini dürüst bir şekilde verdiği için onu da sürgün ettiler. Okul idaresine de sürgün kararı verdiler.” İfadelerini aktardı.

ÖĞRENCİLERİN ŞİDDET VE TEHDİT İDDİASI

Yürütülen soruşturma kapsamında maarif müfettişlerinin, şiddet gören öğrencilerin ifadelerinin yok sayılarak görmezden gelindiğini kaydeden Eren, “Biz de soruşturma sonucunda, İl Disiplin Kurulu’na hazırlandığımız zaman dosyayı görme yetkimizi kullandık. Ben Eğitim-İş Tekirdağ Şube Başkanı olarak, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne başvuru yaparak, dosyayı inceleme talebinde bulundum. Dosyayı incelerken gördüm ki maarif müfettişleri birkaç konuda bence hukuksuzluk yapmışlardır. Nedir bunlar? Öncelikle okul idaresi okul müdürü ve iki okul yardımcısı aleyhinde 6 öğrencinin ifadesi vardır. Örneğin; öğrencilerden bir tanesi demektedir ki: ‘benim ağzımda diş telleri vardı, onları kopardı ve yanağım kanadı’ Öğrencilerden diğeri ise; bir müdür yardımcısı için ‘süpürge sapıyla bize vurdu’ ifadelerini kullanmış. Diğer bayan müdür yardımcısının da ‘bunları dışarıda söylerseniz sizi yakarım, mahvederim’ gibi tehdit ettiğini söylemiş. Ben bu ifadeleri dosyada gördüğüm zaman bunların savcılığa bildirilmesi gerektiğini düşündüm. Aslında bunu maarif müfettişlerinin yapması gerekirdi. Ancak müfettişler bunları yok sayarak, bu ifadelerin peşine düşmemişler ve okul idaresine sadece ‘öğretmenlerle iş birliği yapmıyor’ diye, sürgün cezası vermişler. Bizim öğretmenlerimize de ‘okul idaresi ile iş birliği yapmıyorlar’ diye uyarı ve sürgün vermişlerdir.” İfadelerini kaydetti.

“BU BİR CEZALANDIRMA YÖNTEMİDİR”

Okuldaki öğretmenlerin gereksiz yere cezaya tabi tutulduklarını vurgulayan Eren, “Aslında ‘kamu yararına yaptık’ diyorlar ama bu kamu yararı değil de cezalandırma yöntemidir. Örneğin öğretmenlerimizden birini Şarköy’den Kozyörük Köyü’ne, bir diğerini Emit Köyü’ne verdiler. Bu okullar 70-75 kilometre uzaklıkta yerler. Bu gidiş geliş yapması çok zor oluyor. Kendi çocukları, aileleri var Şarköy’de evliler. Bu arkadaşlarımızı çok gereksiz cezalandırdılar. İşin ilginç yanı üyelerime ve üyemiz olmayan bir diğer öğretmen arkadaşımıza ‘okul idaresi ile işbirliği yapmıyor’ suçlamasını anlamıyorum. Böyle bir despot, çocukları döven, öğretmenlerin üzerine yürüyen, çünkü bunları dosyalarda gördüm ben. Öğretmenlerin üzerine yumruklarını sıkarak yürüyen böyle bir okul idaresiyle nasıl işbirliği yapılacak? Bunu anlamakta zorluk çekiyorum. Bu amaçla ben Eğitim-İş Tekirdağ Şube Başkanı olarak okul idaresindeki okul müdürü ve 2 tane müdür yardımcılarını, maarif müfettişlerinden 2 kişiyi ve Şarköy İlçe Milli Eğitim Müdürü’nü ve Savcılığın incelemesi sonucunda daha başkaları da çıkabilir diye düşünüyorum. Bunun sonucunda, bu şahıslar hakkında, bu çocukların dövülmesi ile ilgili sessiz kaldıkları, gerekeni yapmadıkları için bugün hem Tekirdağ Valiliği’ne hem de Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundum. Cumhuriyet Başsavcılığı da suç duyurusunu Tekirdağ’da kabul ederek, Şarköy’e gönderdi. Umarım hukuk ve adalet yerini bulur. Bu çocukları bu kadar acımasızca döven bu kişiler gerektiği gibi cezalarını çekerler.” Değerlendirmesinde bulundu.

“Soruşturmayı yapan müfettişler çocukların ifadelerine rağmen bunları yok saymış, hiç üzerine gitmemiş, ‘bunlar doğru mu yanlış mı?’ diye sormamış, ailelerini çağırmamış, hiçbir şey yapılmamış.” Diye konuşan Eren, “Ben bunları dosyada görünce; biliyorsunuz 14 yaşından küçük çocuklarla ilgili taciz ve şiddet içerikli olaylardan haberi olan kişilerin gerekli yerlere bildirmek zorundadır. Bildirmemesi suçtur aslında. Ben de o yasal zorunluluktan dolayı; dosyada gördüğüm şiddeti Savcılığa bildirdim.” Dedi.