BU CENNET TEKİRDAĞ’IN HEMEN YANI BAŞINDA
İstanbul’a bir buçuk saat mesafede. Günübirlik gidilebileceği gibi konaklama imkânı da var. Tekirdağ’daki Barbaros Bağevi’nden deniz de görülüyor ama asıl manzara ters tarafta, tepelerin arkasında kaybolan gurupta.
Azra Akın’ın geçen yaz Trakya’da bir bağ evinde düğün yaptığı haberleri yayılmıştı. Geçen hafta evlendiği yeri gördüm, çok zevkli bir kadınmış. Barbaros Bağevi, İstanbul’a arabayla bir buçuk saat mesafede, Tekirdağ’da. Kent merkezinden 15 dakika uzakta, civara hâkim bir tepeye kurulmuş, etrafı 230 dönüm bağ ile çevreli.
DENİZE SIRT DÖNDÜREN MANZARA
Terasına ya da geniş bahçesine kurulduğunuz zaman sol tarafta Marmara Denizi’ni de görüyorsunuz ama herkes sırtı denize dönük oturuyor çünkü asıl manzara sağda: Akşamüzerleri güneş, arka arkaya uzanan ve üzerinde asmalardan başka hiçbir şey olmayan tepelerin arkasına doğru batıyor. Güneşin deniz olmayan bir yere, bu kadar güzel batabileceğini hiç tahmin etmezdim. Stantlara oturmuş üniversiteli çiftler, çocuklarına hava aldıran aileler, arkadaş grupları, hatta tek tük turistler... Hepsi bu turuncu romantizmin tadını çıkarıyor.
Günübirlik ziyaretler için tadım mönüsü (kişi başı 70 lira), öğle yemeği (125 lira) ve akşam yemeği (155 lira) sunuluyor. Yanında kendi bağlarından yaptıkları şaraplar var. Gece konaklamak isteyenler için odalar (İki kişi 1190 lira) da mevcut. Ama güneş batınca romantizm bitmiyor; gurubun yerini bu kez şömine alıyor.
BELEDİYE BAŞKANI ÖNAYAK OLUYOR
Bu güzelliğin ortaya çıkmasında en büyük emeği geçenlerden biriyse merkez ilçe belediye Süleymanpaşa’nın belediye başkanı Ekrem Eşkinat. Bu ileri görüşlü başkan bölgenin turizm açısından gelişmesinin tarım ve bağcılık üzerinden olacağına inanıyor. Sadece Barbaros Bağevi’ne değil, civardaki diğer işletmelere destek oluyor. İleride burayı bir bağ ve şarap ve sanat köyü yapmayı planlayan başkanın bir de büyük hayali var: Hemen yakındaki büyük limana cruise turlarını çekebilmek.
KAYNAK: HÜRRİYET