Barolar Birliği Başkanı İmamoğlu Kararını Böyle Eleştirdi
FERHAT AKGÜN
İBB Başkanı İmamoğlu’na siyasi yasağı değerlendiren Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, “Türkiye’de siyasi yargılamalar çokça var. Bu yargılamanın alınan kararı. Karardan önce hakimin görevden alınması, bir başka hakimin atanması, dün itibarıyla ortaya çıkan o fotoğraflar tabiki kamuoyunda bu yargılamanın üzerinde siyasi bir etki olduğu etkisi yaratıyor. Çok net olarak bu algıyı kendisi yarattı. HSK yaptığı işlerle yarattı. Bu açıdan değerlendirdiğimizde görüntü yargının aldığı kararın üzerine siyasi etkisi olduğu görüntüsüdür” dedi.
TEKİRDAĞ’DA AÇIKLAMALARDA BULUNDU
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, Tekirdağ Barosu’unda açıklamalarda bulundu. Sağkan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na YSK üyelerine hakaret iddiası ile 2 yıl 7 ay ceza verilmesi ve siyasi yasak getirilmesini değerlendirdi.
‘İSTİNAF SÜRESİ EVET KISALTILABİLİR’
Sağkan, “Yargıtay yolu açık çok net olarak ifade edebilirim. Ceza mahkemesi kanununda açık hüküm var. Haliyle Yargıtay yolu açık. İstinafın kararından sonra o kararın içeriğine göre Yargıtay’a taşınması mümkün. İstinaf süreci kısaltılabilir mi? Çok zor. Çok zor bir soru değil. Olağan bir hukuk düzeninde konuşuyor olsak kısaltılamaz demem gerekiyor ancak Türkiye’de bu tür yargılamalarda dönem dönem İstinafın rutin karar verme sürecinin önüne geçilerek işlemler yapıldığını görebiliyoruz. Haliyle buna ilişkin bir müdahale gelebilir mi? Evet daha önce örneklerine şahit olduk evet gelebilir. Kısa sürede bir karar çıkabilir mi? Evet. Fakat şunu iyi görmek gerekiyor. Toplumda dün bu karardan sonra çok ciddi bir hassasiyet var. Buradaki hassasiyet temelde Sayın İmamoğlu’na ilişkin verilen karara dönük bir hassasiyet değil. Demokrasi ile ilgili bir hassasiyetten bahsediyoruz” dedi.
‘DEMOKRASİYE VERİLEBİLECEK EN CİDDİ ZARARLARDANDIR’
Sağkan, “Daha önce YSK son derece bir hatalı karar verdi. O zaman da bunu yapmayın demiştik. Çünkü bazen alınan kararlar çok ciddi zararlara sebebiyet verebiliyor. Türkiye’de sandığa olan inancı sarsacak bir karar almaya kimsenin hakkı yoktur. YSK bunu yaptı maalesef. Bizim ağır da aksak da olsa yanlışları da olsa işleyen bir seçim sistemimiz var. İnsanların seçime katılım oranlarına baktığımızda sandığa ilişkin bir güvenin olduğunu görebiliyoruz. Ancak bu tür kararlar, bu tür haksız müdahaleler başta yurttaşların sandığın iktidarları değiştirme insancını yok eder. Demokrasiye verilebilecek en ciddi zararlardandır. Şimdi aynısını dünki kararda gördük. Kullanılan bir ifadeden dolayı herhangi bir seçilmiş kişinin tekrar seçilemez hale gelmesi veya mevcut bulunduğu koltuğu kaybetmesi ancak çok somut ve çok net herkesin üzerinde mutabık kaldığı delillerle ortaya koyulması ile mümkün olmalıdır.
‘KAMUOYUNDA BU YARGILAMANIN ÜZERİNDE SİYASİ BİR ETKİ OLDUĞU ETKİSİ YARATIYOR’
Sağkan, “Tabi ki koltuğa seçilmiş olmak kişileri yargıdan muaf kılmaz, suç işleme özgürlüğü vermez. 10 milyonun, 20 milyonun oyunu aldı, 100 milyonun oyunu aldı, bunlar yargı bakımından kısas da olamaz. Olmaması da gerekiyor. Böyle bakarsak eğer yüzde 51 ve üstü ile seçilen cumhurbaşkanın tamamen yargıdan muaf olması gerektiği sonucuna varmalıyız. Yargı buna bakmaz. Ancak yargının aldığı kararların gerçekten hukuka uygun olup hesap verilebilir olup olmadığıdır. Dün akşam itibarıyla alınan bu kararda ben yargının bu kararın hesabını veremeyeceğine inananlardanım. Bunu hukukçu olarak somut dosyadaki delillerle değerlendirerek ifade edebiliyorum. Türkiye’de siyasi yargılamalar çokça var. Bu yargılamanın alınan kararı. Karardan önce hakimin görevden alınması, bir başka hakimin atanması, dün itibarıyla ortaya çıkan o fotoğraflar tabi ki kamuoyunda bu yargılamanın üzerinde siyasi bir etki olduğu etkisi yaratıyor. Çok net olarak bu algıyı kendisi yarattı. HSK yaptığı işlerle yarattı. Bu açıdan değerlendirdiğimizde görüntü yargının aldığı kararın üzerine siyasi etkisi olduğu görüntüsüdür. Hep şunu ifade ediyoruz: Yargı tarafsız ve bağımsız olduğu kadar bağımsız ve tarafsız görünmelidir. Maalesef bu yargılamada yargının bağımsız ve tarafsız görünebildiğini söylemek mümkün değildir” dedi..