İstanbul Sanayisi Tekirdağ'a Akacak
Sanayi alanı ihtiyaçlarının karşılanmasına ilişkin bugün yapılacak toplantıyla, Tekirdağ Valiliği, belediyeler ve yerel kurumların katılımıyla yeni sanayi alanları belirlenecek.
Birinci derece tarım topraklarına sahip ve on dört organize sanayi bölgesi (OSB) olan Tekirdağ’da yeni sanayi alanlarının belirlenmesi ve organize sanayi bölgelerinin kurulması planlanıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğünün talimatıyla uzun vadeli sanayi alanı ihtiyaçlarının karşılanmasına ilişkin bugün Tekirdağ Valiliği, belediyeler ve yerel kurumların katılımıyla yeni sanayi alanları belirlenecek. Avrupa yakasındaki İstanbul sanayisinin Tekirdağ’a taşınacağı ileri sürülürken bölgenin, söz konusu sanayileşmeyi ve gelecek olan nüfus yoğunluğunu kaldıramayacağı belirtiliyor.
Yeşil gazeteden Serap Cömertoğlu İşcan’ın haberine göre, 400 hektarlık alanın Veliköy OSB olarak gösterilmesine yönelik yapılan plan değişikliği de 20 Ocak’ta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından askıya çıkarıldı. Aralık 2022’de ise 1 milyon 907 bin metrekare işlenebilir tarım alanı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile Çerkezköy Özel Endüstri Bölgesi ilan edilerek Resmi Gazete‘de yayımlanmıştı. Mevcut OSB'lerin yüzde 60'ının boş olmasına rağmen yeni alanlar belirlenmesi ise tepkiyle karşılanıyor. Trakya bölgesinin Türkiye’de ve dünyada tarımsal verimliliği en yüksek alanlardan bir tanesi olduğuna dikkat çeken uzmanlar ve STK temsilcileri, tarım alanında stratejik önem taşıyan bölgenin, tarım dışına çıkarılmasının ihanet olduğunu söylüyor. İstanbul sanayisinin Trakya’ya taşınacağı ileri sürülürken; bölgede alarm veren yer altı sularında ağır metallere rastlanıldığı ve su seviyelerinin, 400 metrelere düştüğü vurgulanıyor. Aynı zamanda bilim insanları, Ergene bölgesinde yapılan araştırmalarda, kanser vakalarında ağır metallerin tespit edildiğini bildiriyor ve gerçeğe, bilime aykırı planlama yapılmaması çağrısında bulunuyor.
Planlanan sanayileşmeyle ise yaklaşık 4 milyon göçün yaşanacağı öngörülüyor. Tarım toprakları ve su kaynaklarının kaybı dışında, gelen nüfusun altyapı, sağlık ve eğitim ihtiyaçlarının da karşılanmasının güçleşeceği aktarılıyor.