TEKİRDAĞ'A KAÇAK GELENLER TARLALARA ZARAR VERDİLER
Koronavirüsle mücadele tedbirleri kapsamında, 30 büyükşehir ile Zonguldak'a giriş ve çıkışlara kısıtlama getirildi. İstanbul'un Tekirdağ’a sınırı olan Silivri ilçesi Gümüşyaka Mahallesi'ne giden tüm ara yollar, jandarma ekiplerince iş makinesiyle toprak yığını dökülerek kapatıldı. Tekirdağ'a gelmek isteyenler, kontrol noktaları ve jandarmanın kapattığı yollardan geçemeyince, ekili tarlaları kullanmaya başladı. Çiftçilerin traktörlerini kullandığı bölgeler ile tarla içinde yeni yol yaparak buradan geçenler, ekili alanları büyük zarar verdi. Araçların tarlalarına her geçen daha fazla zarar verdiğini gören üreticiler de bu araçların geçtiği yolları kazıp, çukurlar açtı. Tarlalardan geçen araçlarda da hasar olduğu ve bazı araçların kopan parçalarının tarlalarda kaldığı görüldü.
‘NE YAPACAĞIMIZI ŞAŞIRDIK’
Tarlasından geçenlerin ürününe büyük zarar verdiği çiftçilerden Fikret Altınkaynak, yolların kapatılmasının ardından özellikle Tekirdağ'ı bilenlerin tarla yollarını kullandığını söyledi. Altınkaynak, "Yasak geldikten sonra jandarma ara yolları kapattı. Bu sefer buradaki yazlıkçı kesim, buraları iyi bilen kişiler navigasyon açıp, buralardan geçmeye çalıştı. Biz de kendi traktörlerimizle kendi imkanlarımızla gelip, pulluklarımızla sürdük. Biz sürdük, ertesi gün çapa kürek ellerinde düzleyip, geçtiler. Biz günlerdir ne yapacağımızı şaşırdık. Kepçe getirdik, kazma kürekle geldik, traktörlerle geldik halen bu işin üstesinden gelemedik. Bu işin sonu nereye gidecek? Bir dünya zararımız var. Burası benim tarlamın içinde, ilaç ve gübre atmak için bıraktığım iz. Biz ölçülü ekiyoruz bu tarlaları. Adam bunu yol zannedip, giriyor tarlaya. Tarladan geçenler 'yolumu kaybettim', 'anneme, babama erzak getiriyorum' ya da 'yol burası ben buradan geçerim sen beni engelleyemezsin' diyor. Başımızın belaya girmesi de an meselesi. Bizim zararımız ne olacak, yazık günah değil mi. Zaten kuraklık var. Bir de üstüne üstlük bu insanlar bize böyle zarar verirse, biz bu işin altından nasıl kalkacağız" dedi.
‘EN AZ 5-6 DÖNÜM ZARARIM VAR’
Koronavirüs salgını olduğunu ve herkesin canının yandığını söyleyen Altınkaynak, ''Her gün insanlar ölüyor, yazık günah değil mi. Biz de bu malımızı çıkartamazsak seneye ne yiyeceğiz. Sen bugün bir Tekirdağ'a geçmek için benim malımı çiğniyorsun, bana zarar veriyorsun. Biz bu işin üstesinden nasıl geleceğiz. Benim en az 5-6 dönüm zararım var. Bu da 3-4 ton buğday demek. Bu mala yazık günah, artık bir iki ay sonra biçilecek. Bunun cezası ne olacak?” diye konuştu.
'ZARALARI HEM BİZE, HEM KENDİLERİNE'
Çiftçilerden Levent Duran, tarlalardan geçenlerin hem araçlarına hem de tarlalara zarar verdiğini belirterek, "Burası İstanbul-Tekirdağ il sınırı. Görüyorsunuz araçların parçalarını, geçerken kopmuş. Kendi mallarına da zarar veriyorlar. Burası ekili bir ayçiçeği tarlası, araç izleri var. Geçmek için buralara zarar veriyorlar. Benim vatandaştan bir çiftçi olarak isteğim var. Devletin vermiş olduğu kanuna, nizama uysunlar. Televizyon seyrediyorlar bakın bunlar bir milli servet. Biz bu tarlaları biçeceğiz. Bunlar unumuz olacak, yağımız olacak. Herkes duyarlı olsun" çağrısı yaptı.