BDDK Bir Yönetmelik Taslağı ve Bir Tebliğ Taslağını Görüşe Açtı
BDDK açıklamasına göre, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 60'ıncı maddesinin dördüncü fıkrasının uygulanmasına yönelik hususları düzenleyen 2015/1 sayılı genelgenin, 2020'de yapılan kanun değişikliği çerçevesinde gözden geçirilmesi suretiyle, kalkınma ve yatırım bankalarının kredi müşterileri, ortakları ve ortaklıklarından sağlayabilecekleri fonlardan mevduat sayılmayacaklara ilişkin hususların düzenlenmesi ve uygulamada karşılaşılan sorunların giderilmesine yönelik olarak "Kalkınma ve Yatırım Bankalarında Mevduat Sayılmayacak Fonlara İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik Taslağı" (Yönetmelik Taslağı) hazırlandı.
Ayrıca kredi kullandırımları bakımından kalkınma ve yatırım bankalarında ana sermaye ve kaldıraç oranına dayalı bir düzenleme çerçevesi oluşturulmasına yönelik "Kalkınma ve Yatırım Bankalarında Kredi Sınırlarına İlişkin Tebliğ Taslağı" da yapıldı.
Söz konusu Tebliğ Taslağı ile kalkınma ve yatırım bankalarınca bir gerçek ya da tüzel kişiye veya risk gruplarına kullandırılabilecek kredilere ilişkin sınırların hesaplanmasına, raporlanmasına ve sınır aşımlarına ilişkin usul ve esasların belirlenmesi öngörülüyor.
Yönetmelik Taslağı kapsamında düzenlenmesi öngörülen hususlara ilişkin ise şu bilgiler verildi:
"Kredi müşterilerinden kabul edilebilecek fon tutarının müşterinin kredi riskini aşamayacağı düzenlenmiş olup kredi müşterisi ve kredi risk tutarı tanımı getirilmiştir.
Mevduat sayılmayan fonlar (mevduat niteliğinde olup belirli şartların sağlanması kaydıyla mevduat sayılmayacak fonlar) ile mevduat niteliğinde olmayan fonlar (özü gereği mevduat tanımına uymayan fonlar) arasında ayrıma gidilerek bunlara ilişkin esaslar belirlenmiştir. Kredi müşterilerinden kabul edilen fonların mevduat sayılmaması için taşıması gereken koşullar belirlenmiştir. Toplam kredi risk tutarı ve fon tutarı toplamı hesaplamasına dahil edilmeyecek kalemler belirlenmesi hususunda Kurul'a yetki verilmiştir.
Borsada işlem gören hisselerden kaynaklı olanlar hariç olmak üzere, bankanın herhangi bir ortağından sağladığı ve toplamda bu ortağın bankanın öz kaynağındaki payına tekabül eden kısmına kadar olan fonlar müstesna olarak, nitelikli pay sahipleri ile kamu tüzel kişiliğini haiz doğrudan veya dolaylı pay sahiplerinden sağlanan fonlar ve doğrudan veya dolaylı iştiraklerden ve bağlı ortaklıklardan sağlanan fonların mevduat sayılmayacağı hükme bağlanmıştır.
Fon temininden kaynaklı aşım veya başka bir suretle sonrasında uyumsuzluk oluşması durumunda, fonların tasfiyesi de dahil alınacak önlemlerle bu uyumsuzlukların derhal giderilmesi gerektiği ile fon sözleşmesinde yer alacak hususlara ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir. Mevduat ve katılım fonu kabulü hariç olmak üzere Kanunun 4'üncü maddesi çerçevesinde gerçekleştirilebilecek faaliyetlerden sağlanan fonların mevduat niteliğinde olmadığı hükme bağlanmıştır. Nakdi teminatların mevduat niteliğinde olmadığının kabulü için aranan şartlar düzenlenmiş, bu şartlar arasında herhangi bir getiri ödemesi yapılmaması hususuna da yer verilmiştir."
Kaynak:Anadolu Ajansı