Edirne'de 3. Uluslararası Osmanlı İzleri Sempozyumu Başladı
Balkan Kongre Merkezi'ndeki fuaye salonunda sempozyum öncesi sanatçı İsmet Keten'in hazırladığı "Osmanlı Tuğraları" ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Suphi Saatçi'nin danışmanlığında hazırlanan "Osmanlı Devleti'nin en büyük medeniyet projesi Kırkçeşme Su Yolları" sergilerinin açılışı yapıldı.
Vali Yunus Sezer, sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, Osmanlı'nın vakıf medeniyeti anlayışının canlıları yaşatmak üzerine kurulduğunu söyledi.
Şimdiki ve gelecek nesillerin nasıl bir hazinenin üzerinde olduğunu fark etmesi gerektiğini belirten Sezer, "Medeniyet asırlardır oluşan bir birikimin sonucudur. Şimdi yaşadığımız bize medeniyet olarak sunulan bu yüzyılda geleceğe bırakacağımız ne varsa, bundan birkaç asır sonra gelecek nesiller geriye dönüp baktıkları zaman dünyada ne bulacaklar, ne görecekler? Yüzyılda iki dünya savaşı ve milyonlarca insanın katledildiğini görecekler. İnsanların açık hava cezaevi dediğimiz alanlarda canlı canlı katledildiğini görecekler. Afrika'da birçok insanın açlıktan öleceğini görecekler. Bir tüketim toplumu görecekler." diye konuştu.
Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu da Edirne'nin Osmanlı'yı en iyi anlatan şehir olduğunu, Osmanlı'yı anlamak isteyenlerin kenti görmesi ve bilmesi gerektiğini anlattı.
Tabakoğlu, tüm öğrencilerin Osmanlı'yı hissetmesi için Edirne'yi gezerek ders işlemesi gerektiğini kaydetti.
Osmanlı'nın gittiği her yerde kalpleri kazandığını anlatan Tabakoğlu, "Gazze'de yaşananları gördükten sonra Osmanlı'yı daha iyi anlamak ne kadar önemli." dedi.
Trakya Üniversitesi Edirne Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü ve Sempozyum Başkanı Prof. Dr. Mustafa Hatipler de Osmanlı'nın merhametle zulmü ortadan kaldıran bir medeniyet kurduğunu ifade etti.
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında son 1,5 aydır tüm dünyanın zulmü gördüğünü belirten Hatipler, "'Bir tarafta insanı yaşat ki devlet yaşasın' anlayışı, diğer tarafta kadın, çocuk, ihtiyar, yaşlı, hayvan, bitki ne varsa yakıp, yıkan, girdiği şehirlerde tüm canlıları yok eden boş bir şehir anlayışı. Dünyanın gözü önünde bir soykırım yaşanıyor." diye konuştu.
OSMER Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Tülay Canıtez de programın akademisyen ve uzmanların sunumuyla yarın sona ereceğini kaydetti.
Konuşmaların ardından Osmanlı bestekar sultanları müzik dinletisi sunuldu.