İğneada'daki Selde Yıkılan Tesise İlişkin Flaş Gelişme

İğneada'daki Selde Yıkılan Tesise İlişkin Flaş Gelişme
Kırklareli'nin Demirköy ilçesine bağlı İğneada beldesinde geçen yıl meydana gelen selde yıkılan ve ruhsatsız işletildiği tespit edilen kamp alanının işletmecisinin aralarında bulunduğu 4 sanığın yargılanması başladı.

KIRKLARELİ (AA) - Kırklareli'nin Demirköy ilçesine bağlı İğneada beldesinde geçen yıl meydana gelen selde yıkılan ve ruhsatsız işletildiği tespit edilen kamp alanının işletmecisinin aralarında bulunduğu 4 sanığın yargılanması başladı.

Kırklareli 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, hakkında "Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya sebep olma" suçundan 3 yıldan 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılanan tutuklu sanık Bülent B, tutuksuz sanık Büşra G. ile müştekiler Hüseyin Duman, Merve Sude Yaşa, Kadir Yaşa, Safiye Yaşa, Mehmet Han Yaşa, Emine Solmaz, Yasemin Demir, Çiçek Dinç ve Nermin Akbıyık ile taraf avukatları katıldı.

Tutuksuz sanık Cenan A, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlandı. Diğer tutuksuz sanık Sevcan U'nun duruşmaya katılmadığı görüldü.

Kimlik tespitinin yapılmasının ardından bazı müşteki ve avukatları, mahkeme heyetinin reddi ile reddi hakim ve davanın nakli talebinde bulundu.

Müşteki ve sanık avukatların taleplere ilişkin görüşünün alınmasının ardından bir süre ara verilen duruşmada, reddi hakim talepleri reddedildi.

Tutuklu sanık Bülent B, söz konusu araziyi 2014 yılında babası ile kurdukları şirket adına satın aldıklarını söyledi.

Yurt dışında gördüğü organik tarım modelini Türkiye'ye uyarlamak ve turistlik amaçlı tesis kurmak istediğini anlatan Bülent B, söz konusu bölgeye turizm amaçlı 18 yapı yapıldığını kaydetti.

Bu afeti öncesinde tahmin edemediklerini belirten Bülent B, "Ben de orada olsaydım hayatımı kaybedecektim. Sel sabaha doğru oldu, bana herhangi bir şey söylenmedi. Valiliğin sel uyarısından da haberdar değilim. Eğer cami veya jandarma megafonu ile anons yapılsaydı daha dikkat çekerdi. Daha önce böyle uyarılar yapılmış ama böyle sel olmamıştı." şeklinde savunma yaptı.

Tesisin yıkım kararının kendisine yazılı olarak bildirilmediğini öne süren Bülent B, olayın 1 dakikada gerçekleştiğini kaydetti.

Konaklamaların bilgisi dışında gerçekleştirildiğini iddia eden Bülent B, suçsuz olduğunu söyledi.

- "Benim evladım kuzu mu?''

"Yüzme bilen herkes, kuzu bile su birikintisinden kurtulurdu" şeklinde savunma yapan sanığa müşteki Safiye Yaşa "Benim çocuğum kuzu mu hadsiz?" diyerek tepki gösterdi.

Yaşa'nın rahatsızlanması üzerine mahkemeye ara verildi. 112 Acil Sağlık ekipleri Yaşa'ya müdahale etti.

Tutuksuz sanık Büşra G. de savunmasında, Bülent B'nin akrabası olduğunu ve kağıt üzerinde şirketin kendisine devredildiğini ileri sürdü.

Maddi sıkıntıları olduğu ve iş araması nedeniyle şirketin üzerine devredilmesi teklifini kabul ettiğini öne süren Büşra G, devir işlemleri sonrasında şirkette yönetim kurulu başkanı olarak gösterildiğini kaydetti.

Tutuksuz sanık Cenan A. da hakkındaki suçlamayı kabul etmeyerek, Bülent B'nin ailevi durumu nedeniyle şirketi kısa süreliğine kendisine devrettiğini iddia etti.

Şirketin iş ve işlemleri için iki kişiye geniş kapsamlı vekaletname verdiğini iddia eden Cenan A, yapılan hiç bir işlemden haberinin olmadığını ileri sürdü.

- "Bungalov devrildi hepimiz ayrı yere savrulduk"

Müşteki Hüseyin Duman da meydana gelen selde eşi Suna Duman ve komşuları Rahile ve Ahmet Baki Şimşek'in hayatını kaybettiğini, 5 yaşındaki kızının ise yaralı olarak kurtarıldığını anımsattı.

Selin olduğu gün bölgede mahsur kaldıklarını bildiren Duman, şunları kaydetti:

"Bir gece önce tanıştığımız ve yan bungalovda kalan çifte seslendim. Sesimi duyuramayınca yüzerek onların olduğu eve gittim ve uyandırdım. Onlar bulundukları yerden kaçmaya çalıştılar ancak suyun debisi yükselince sulara kapılarak gözden kayboldular.

Bizimde kaçma ihtimalimiz yoktu. Çocukları alıp bungalovun ikinci katına çıktık. Su evin ikinci katında olmamıza rağmen boğazımıza kadar yükselmişti. Bungalov devrildi hepimiz ayrı yere savrulduk. Hepimiz akıntıya kapıldık."

Meydana gelen selde kızı ve damadı hayatını kaybeden Safiye Yaşa da, sanıklardan şikayetçi olduğunu belirterek, sanıkların en ağır cezayı alması için mücadele edeceğini belirtti.

Bungalovların dere yatağına yapıldığını iddia eden Yaşa, "Benim evladım geri gelmeyecek ama bu örnek bir dava olsun ki başka insanların da canları yanmasın." dedi.

Sanık avukatları ile müşteki avukatlarının arasında çıkan sözlü tartışmanın ardından mahkemeye yeniden ara verildi.

Avukat savunmalarının ardından duruşmada 8 tanık dinlendi.

Cumhuriyet savcısı mütalaasında, sanık Bülent B'nin tutuklu halinin devamını diğer sanıkların adli kontrol şartı ile tutuksuz yargılanmalarına devam edilmesini talep etti.

Bir süre ara verilen duruşmada, sanığın tutukluluk haline devamına, diğer sanıklar hakkında uygulanan adli kontrol hükümlerinin kaldırılıp tutuksuz yargılanmalarına karar verildi.

Duruşma, ileri bir tarihe ertelendi.

- Tesiste kalan 6 kişi yaşamını yitirmişti

Kırklareli'nin Demirköy ilçesinde 5 Eylül 2023'te sabaha karşı başlayan sağanak, İğneada beldesinde su baskınları ve dere taşkınlarına yol açmıştı. Devlet Su İşleri verilerine göre, bölgenin son 500 yıldaki en yoğun yağışı aldığı belirlenmiş, 24 saatte metrekareye 196 kilogram yağış düşmüştü.

Yağış nedeniyle Değirmen Deresi'nden taşan suyun Demirköy ile İğneada'yı birbirine bağlayan kara yolundan akması nedeniyle yol bir süre trafiğe kapatılmış, suyun çekilmesi sonrası trafik akışı yeniden başlamıştı.

Ormancılık faaliyetlerinin sürdürüldüğü bölgede dizili tomrukların yanı sıra köklerinden sökülen ağaçlar selde sürüklenerek bungalovların bulunduğu tesise ulaşmış, tomruklar ve ağaç kütüklerinin de etkisiyle bungalovlar sürüklenmişti.

Bölgeye sevk edilen ekipler, tesiste kalan 12 kişiden haber alınamaması üzerine arama kurtarma çalışması başlatmış, ormanda mahsur kalanlardan 6'sı selin olduğu gün kurtarılmıştı.

Bölgede 5 Eylül'de Rahile Şimşek ve Suna Duman'ın, 6 Eylül'de Ümit Solmaz, Selman ve Mihriban Bağışlar'ın, 7 Eylül'de ise Ahmet Baki Şimşek'in cansız bedeni bulunmuştu.

Demirköy Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında işletme yetkililerinden 5 kişi gözaltına alınmış, bir kişi savcılık ifadesi sonrası serbest bırakılmış, 3 şüpheli tutuklanmıştı.

Tutuklanan şüphelilerden ikisi ara tutukluluk değerlendirmesinde adli kontrol şartıyla serbest kalmıştı.