MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ SUÇ İŞLİYOR

MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ SUÇ İŞLİYOR
Eğitim – İş Tekirdağ Şube Başkanı Hüseyin Eren, yayımladığı basın açıklamasıyla Çerkezköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Gümüş’le ilgili önemli iddialarda bulundu. Eren, İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin...

Eğitim – İş Tekirdağ Şube Başkanı Hüseyin Eren, yayımladığı basın açıklamasıyla Çerkezköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Gümüş’le ilgili önemli iddialarda bulundu. Eren, İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Gümüş’ün öğretmenlere hakaret eder gibi konuştuğunu ve bazı öğretmenlerin tayin isteme dönemlerinde kendilerine tebliğ edilmesi gereken kararnameyi kasıtlı olarak geciktirerek suç işlediğini iddia etti

Eğitim – İş Tekirdağ Şube Başkanı Hüseyin Eren, Çerkezköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Gümüş’ün bazı öğretmenlerle hakaret eder gibi konuştuğunu ve norm fazlalarının tayin isteme dönemini kapsayan kararnameyi öğretmenlere neredeyse son gün tebliğ ederek suç işlediğini iddia etti.

Eğitim – İş Tekirdağ Şube Başkanı Hüseyin Eren’in yayımlamış olduğu basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: Öğretmenler bu sistemin ana belirleyicisi değildir. Her şeye rağmen yokluklarla mücadele ederek ülkemizin çocuklarına en iyi hizmeti vermeye çalışan öğretmenler bu rezil sistemin en masum bileşenidir. Çerkezköy İlçe Milli Eğitim Müdürü yaptığı sınav sonucunda bir okulda öğretmenleri İl milli eğitim tarafından düzenlenen 7.sınıf ortak sınavlardaki sonuçta 12. olmakla suçlamış ve hakaret eder gibi konuşmuştur. Bu sayın müdürün hangi tavrını eleştireyim ki? Öncelikle söz ettiği okulun suçladığı zümreleri 12. olmamış, devlet okulları içinde 4. olmuştur. İşin içine özel okulları katarsanız adı geçen okul 8.dır. Ya kendisi kasıtlı çarpıtmış ya da çalışanları doğru dürüst analiz yapacak durumda değildir. Kaldı ki sıralama sınavlarında 12. veya sonuncu mutlaka birileri olacaktır. Bu tür değerlendirmeler gerçekçi değildir ve kırıcıdır. Önemli olan okulun kendini aşmasıdır. İlçe müdürü okul öğretmenlerinden öncelikle özür dilemelidir.  Sonra yine bu ilçe müdürüne şunu sormak isterim; 4 Aralıkta valilik kararnamesi çıkan öğretmenlerin kararnamelerini 18 Aralığa kadar neden tebliğ etmediniz? 14-19 Aralık arası norm fazlalarının tayin isteme zamanında kararnamesi tebliğ edilmemiş öğretmen hangi okulun öğretmenidir? Bir kararnamenin tamamlanmasında “TEBLİĞ” yok hükmünde midir? Neden ben 18 Aralıkta girişimde bulunduğumda hızla, gerekirse resen yöntemiyle kararnameleri tebliğ ettiniz? Burnundan kıl aldırmayan milli eğitim yöneticilerine sesleniyorum; suç işliyorsunuz! Güç sarhoşusunuz, işinizi titizlikle yapmıyorsunuz! Güç sarhoşusunuz diyorum çünkü diyalog arayışlarımızı zayıflık olarak görüyorsunuz. Bizler 1990’dan beri bir sendikal hak yaratan kişileriz. Sizin gibi kişilere rağmen yetersiz de olsa örgütlülüğü bir noktaya taşıyanlarız. Malum sen gibi hamamda keselenme vaadinde bulunmayan insan onuruna yakışan bir mücadelenin temsilcileriyiz. Sonuç olarak emekçi kesim, eğitim bileşenleri sahipsiz değildir. Şamar oğlanı asla değildir. Bu böyle biline…’’